Sahil Kervansarayı (Osmanlı Kervansarayı)

Aslında bir Osmanlı Kervansarayı ama 1’nci Dünya Savaşı sırasında, İngilizler tarafından kışla olarak kullanılmış ve “İngiliz Kışlası” da deniliyor. Burası: Enez’in plajı olarak bilinir ve Enez’e takriben7 km. uzaklıkta ve Gümrük denilen yerdedir.

Karadeniz’deki Burgaz şehrinden, güneye giden ticaret yolu, yukarı Meriç vadisine vardıktan sonra, ya karayolundan ya da Meriç Nehri ile Enez’de, Ege denizine ulaşır. Bu yol: Karadeniz, İstanbul Boğazı, Marmara ve Çanakkale’den dolaşan, deniz yolundan çok daha kısadır. Ayrıca, Karadeniz ile Ege Denizi arasında, ticari yönden, daha emin bir bağlantı olmaktadır.

Gümrük adıyla bilinen yerdeki bu sahil kervansarayı: Osmanlı devrinde yoğunlaşan ticari hayatın değişim merkezi olarak inşa edilmiştir. Devrin bütün özelliklerini taşıyan bu yapı: 16’ncı yüzyıl Osmanlı Mimarisinde inşa edilmiş, diğer sahil kervansarayları içinde önemli bir yere sahiptir.

Yapıya ait herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Kıyıya dik olarak, uzun dikdörtgen şeklindeki plan konumu ile kervansaray mimarisinde tek örnek olarak görülür. Dik konumu, denizden gelecek saldırılara karşı korunmasını sağlamak için düşünülmüştür. Dar cephesi, dıştan dışa10.60 m. uzun cephesi ise,106.75 m. ölçüsündedir. Bugün yer yer ağaçlı bir tarlı içinde kalmış olan yapı, uzaktan ince, uzun bir siluet olarak görülür, fakat yaklaştıkça hacim olarak belirir.

Yapının içine girildiğinde: itinalı bir işçilik göstermesi ve mimari bölümlerinin harika olduğu görülür. Kuzey ve güney duvarlarında, karşılıklı iki taç kapı bulunur.

Dış görünüşüyle de, cepheleriyle de, tam bir mimari bütünlüğü sahip olan yapı, iki katlı ve çift meyilli ahşap örtülü çatıya sahip olarak düşünülmektedir. Yapının tümünde, kesme ve moloz taş ile tuğla hatıllar kullanılmıştır.

Yapının yaklaşık olarak yüksekliği: 8.50 metre kadar olup, bugünkü durumuyla zeminden 3.50 metre yükseklik, zemin katına 2.70 metre de ahşap tabanlı kata aittir. Dış duvar kalınlığı: 0.90 m. olan yapının, dış köşelerinde, oldukça muntazam kesme taş kullanılmış olup, doğu ve batı cephede, tuğlaların dışa taşkın bir şekilde sıralanmasıyla, korniş meydana getirilmiştir. Böylece, cephelerdeki çok sayıda pencerelerin ve doğu cephesi hariç, diğer cephelerde bulunan taçkapıların hatlarını tuğla hatıllar ve korniş dengelemektedir. Bu ise, Osmanlı devri kervansaraylarında görülen gelişmiş cephe mimarisinin bu yapıda da ortaya konulduğunu gösterir. Yanının günümüze ulaşmayan taçkapılarının, kemerli bir açıklığa sahip taçkapılar olduğu anlaşılıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir